Son dakika – Okçu An San tam isabet vurdu saçları sıkıntı oldu!

ONUR DİNÇER

Güney Kore bayan okçuluk ekibi olimpiyat tarihine ismini yazdırıyor… Üst üste altın madalyaları kazanan Güney Koreli sportmenler, 33 yıldır altın madalyayı kimseye kaptırmıyor. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda Okçuluk bayanlar grup karşılaşmasında Güney Kore memnun sona ulaşırken, ferdi kategorilerde de doruğa çıktı.
Uzakdoğu ülkesi ismine öne çıkan isim An San oldu. 20 yaşındaki sportmen, Tokyo’da karışık grup ve kişisel kısımlarında da doruğa çıktı ve olimpiyat rekoru kırdı. Bir olimpiyatta üç altın alan birinci okçu olarak da tarihe geçen An San, ülkesinden ise ummadığı bir reaksiyonla karşılaştı.
Saçlarını kısacık kestirerek karşılaşmalarda yarışan genç okçunun bu hareketinin feminizm simgesi olduğunu belirten ülkesindeki birtakım kümeler, toplumsal medya üzerinde atlete adeta bir linç kampanyası başlattı. Güney Kore’deki anti feminist kümeler bununla da sonlu kalmayarak Güney Kore Okçuluk Federasyonu’ndan, atletin olimpiyatlarda kazandığı madalyaları elinden almasını istedi. An San’a karşı başlatılan kampanya ülkenin geri kalanında reaksiyonla karşılandı. Gelişmeler karşısında harekete geçen birçok kişi karşı kampanya başlatarak, San’a olan dayanaklarını göstermek için saçlarını kestirmeye ve yeni hallerinin fotoğraflarını toplumsal medyada paylaşmaya başladı.
Ülkenin ünlü isimlerinin yanı sıra sıradan vatandaşlar da bu aksiyona dayanak verirken, siyasetçiler de paylaştıkları bildirilerle yıldız okçunun yanında olduklarını belirtme gereği hissettiler. Güney Kore’de bayanların saçlarını kısa kestirmesini feminizm sembolü olarak görüp online ve gerçek hayatta buna karşı örgütlenen kümeler bulunuyor.

Medya ile köşe kapmaca
An San’a karşı oluşturulan nefret kampanyası, Güney Koreli okçunun Tokyo 2020’deki karşılaşmaları sürdüğü sırada başladı. Buna rağmen genç sportmen dikkatini alana vermeyi başarabildi ve düzgün dereceler aldı. Koreli gazetecilerin mevzuyla ilgili soruları antrenörü tarafından oyuncunun dikkatinin dağılmaması emeliyle, kapsam dışı bulunduğu gerekçesiyle savuşturuldu, bu süreçte medya ile de adeta köşe kapmaca oynandı.