Yeni AB Komisyonu kabinesi ilk kez toplandı

Mayıs 2019’da yapılan AB seçimleri sonrasında yeniden oluşturulan AB kurumlarından AB Komisyonu kabinesi, yeni başkan Ursula von der Leyen başkanlığında Brüksel’de ilk kez toplandı. Yeni AB Komiserlerinin hazır bulunduğu ilk kabine toplantısının ardından AB Komisyonu başkanı Leyen, bu sıfatla ilk basın toplantısında basının karşısına çıktı. Basın toplantısına AB Komisyonu Başkanı olarak gündeminden önemli konulara değinen Ursula von der Leyen, geçtiğimiz hafta katıldığı COP 25 zirvesine değindi. AB olarak iklim değişikliğine karşı mücadelede lider olma hedefi koyduklarını belirtti. Bu çerçevede AB bütçesi ve Avrupa Yatırım Bankası tarafından ortaklaşa 100 milyar euro yatırım sağlamayı hedeflediklerini belirtti. “Hiçbir şey yapmayanın hiç masrafı olmaz” diyen Leyen, “Bu Avrupa’nın geleceği için çok büyük bir yatırım olacaktır” dedi.

ARNAVUTLUK’A YARDIM

Arnavutluk’ta yaşanan depreme ilişkin de konuşan Leyen, AB’nin dayanışmasını göstermek üzere 3 arama kurtarma ekibi ve acil yardım malzemelerinin AB üye ülkelerinden sağlandığını, Arnavutluk’un acilen zarar görmüş binaları 50 milyon euro AB bütçesinden sağlanacak ve bir yardım kampanyası organize edileceğini duyurdu.

MALTA’DA ÖLDÜRÜLEN GAZETECİ

Bir gazetecinin öldürülmesiyle gündemden düşmeyen Malta konusuna da değinen AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Malta’dan gelen haberleri çok yakından izlediğini, gazetecinin öldürülmesini şiddetle kınadığını, AB olarak gazetecilerin yaşamasının demokrasinin yaşaması için gerekli olduğunu, AB’nin bağımsız bir soruşturma yapılmasından yana olduğunu belirtti. Malta’da acilen girişilmesi gereken bir yargı reformunun söz konusu olduğunu, bu konuda Malta makamlarının hazırlık içinde olduğunu söyleyen Leyen, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin Fransa’nın Balkanlarda AB’nin genişlemesini engelleyeceği bir girişim içinde olduğu ve bu konuda ne yapılacağını sorması üzerine Leyen, Balkanların AB için hayati öneme sahip olduğunu ve acilen bu ülkelerle müzakerelerin ilerlemesi gerektiğini, Fransa’nın bir “Genişleme politikası revizyonu” talep ettiğini, bunun anlaşılabilir olduğunu ancak Balkanlardan vazgeçilmesinin söz konusu olmadığını söyledi.